
Frig ana tanrıçası
Kybele’nin MÖ 204 yılında Roma’ya götürülmesi Anadolu tarihi açısından bir
dönüm noktası olarak görülür. MÖ 189 yılında Roma’nın, Seleukos’ların kralı
III. Antiokhos’u yenmesi ve bu savaşta Galatlar’ı Seleukos’lara yardım
etmesinden dolayı cezalandırmak üzere General Manlius Vulso öncülüğünde
harekete geçtiği sırada Romalılar Pessinus’a gelmiş ve buradaki rahipler
tarafından coşkuyla karşılanmıştır. Pessinus’taki rahipler Manlius Vulso’ya
"üzerine ayak bastıkları bu topraklara kısa zamanda egemen
olacakları" şeklinde kehanette bulunmuştur. Gerçekten de
rahiplerin dedikleri çıkmış, Anadolu’da MÖ 2. yüzyıldan MS 1453 yılına kadar
Roma egemenliği sürmüştür.
Antik Çağ yazarları
arasında Kybele’nin Roma’ya götürülmesini konu alan birçok önemli tarihçi yazar
bulunmaktadır. Bunlar arasında olayı en kapsamlı şekilde aktaran yazar ise
Romalı tarihçi Titus Livius’tur (MÖ 59-MS 17).
Tarihçi Livius (XXIX,
10-14), Kybele’nin Roma’ya götürülüş hikâyesinin Roma’nın içinde bulunduğu
kargaşa ve endişe ortamından kaynaklandığını söyler. Çünkü Roma o sırada
düşmanı Kartaca kralı Hannibal ile II. Pön Savaşı (M.Ö.
218-202) içindeydi. Bu savaş Roma’nın zorlandığı hatta Hannibal’in İtalya
sınırlarına geldiği bir savaştı ve hem yöneticiler hem de genel olarak Romalılar
üzerinde ümitsizlik doğurmuştu. Tam da bu sırada yeni bir kurtarıcı aramaya
yönelmiş Romalılar, kehanetlerin yazılı olduğu Sibyl/ Sibylla (Apollon
rahibeleri) kitaplarına başvururlar. Kehanete göre; “yabancı bir düşman
İtalya topraklarına savaş getirdiyse, ancak Pessinus’ta bulunan ana tanrıça
heykeli Roma’ya getirilirse düşman yenilip ülkeden kovulabilirdi.” Ayrıca
Sibylla Kitapları, tanrıçanın Roma’da nasıl karşılanması gerektiğine yönelik
olarak “kentin en iyi adamının yani vir optimus’un ve
kentin en iffetli kadınının Kybele’yi karşılamasını haber
vermişti.” Bunun üzerine Romalılar bir heyet eşliğinde müttefikleri Bergama
Kralı I. Attalos’un (MÖ 241-197) yardımıyla Pessinus’a gelir
ve Kybele’yi simgeleyen siyah göktaşını alarak Roma’ya dönerler. Roma’ya varmak
üzereyken Kybele’yi taşıyan gemi birdenbire karaya oturur ve gemiden çıkan bir
ses “temiz, iffetli ellerle şehre alınmasını ister.” Bu kişi, Claudia
Quinta’dır. Ovidius’un (Fasti IV. 303-328) anlatımına göre “Claudia Quinta
genç bir kız olarak zamanının geleneklerine uygun davranmadığı için adına
sürülen lekeyi temizlemek ve bakire olduğunu kanıtlamak için önce nehrin
suyuyla ellerini ıslatır, başını üç kez mesheder ve ellerini üç kez gökyüzüne
kaldırıp, Ana tanrıçaya yakarır. Belindeki kemerini çözer ve onu, gemiyi çeken
halata bağlar, sonra halata hafifçe asılıp, gemiyi yerinden oynatarak Roma’ya
kadar çeker. Böylece Sibylla kitaplarında işaret edilen temiz ellerin sahibinin
Claudia Quinta olduğu kanıtlanır.” Roma’ya getirilen Kybele büyük bir törenle
karşılanır ve kentin en iyi adamı Publius Cornelius Scipio Nasica
tarafından göktaşı önce Capitolium’a sonra Palatium Tepesi’ndeki Zafer
Tapınağı’na yerleştirilir. Gerçekten de kehanet doğru çıkar. Kybele’nin Roma’ya
getirilmesinden bir süre sonra Roma, Kartaca karşısında Pön
Savaşı’nı büyük bir zaferle kazanır ve imparatorluğa doğru giden yolun ilk
adımı böylece atılmış olur (Coşkun Abuagla, 2017; Çapar, 1978; Schwertheim,
2009).
Kybele kültünün
Roma’da da taraftar bulması ve onun adına bayramların düzenlenmesi Frig ana
tanrıçasının ve dolaylı olarak da Anadolu tanrıçasının geniş kitlelere
ulaşmasını sağlamış ve Doğu-Batı etkileşimi hızlanmıştır. Romalıların Anadolu’ya
ve de özellikle Troya’ya ata toprakları olarak bakmaları onların Anadolu’ya
gelerek hâkim olmalarına vesile olmuştur. “Romalı yazar Vergilius’un Aeneis destanında,
ana tanrıça Kybele, kahraman Aeneas’ın koruyucusudur ve Aeneas’a
göre o, alma mater’dir, her şeyi besleyen anadır; aynı
zamanda, Aeneas’ın temelini atacağı Roma devletinin görkeminin bir simgesi
haline gelmiştir” (Roller, 2013: 26). Kybele’nin Roma’ya getirildiği tarih MÖ 4
Nisan 204 olarak kaydedilmiştir (Claerhout ve Devreker, 2008). Romalılar bu
tarihten itibaren Kybele’yi kentlerinin koruyucusu olarak görmüş ve öyle
tapmışlardır. Romalılar sayesinde Kybele kültü Avrupa’da geniş kitlelere
ulaşmış ve günümüzde bile Avrupa kentlerinde onun izi görülebilmektedir.
Kaynakça:
Kavak, M.
(2021). Frig Dini ve Mitolojisi. Çakmak, T. F. (Ed.). Turist Rehberleri İçin
Genel Mitoloji(ss. 389-408) İçinde. Ankara: Detay Yayıncılık.